Ana içeriğe atla

İÇSEL BARIŞ

         

        Her milletin kendine özgü değerler ve bu değerleri içerisinde barındıran sistemler vardır. Yaşamımıza anlam katan hayatımızı güzelleştiren değerlerden bir tanesidir “barış”. 

Barış kelimesi denilince kimine göre akıllarına ilk olarak savaş sonrası yarıya indirilen bayraklar, isteksizlik ve mecburiyetten sıkışılan eller, kimine göre de güvercinin ağzındaki zeytin dalı sonrasında da sükûnet ve yerini sessizliğe bırakma durumu canlanır.

           Kelimenin etiyolojisine bakacak olursak eski Türkçe’ de “varmak” anlamında kullanılır. İdeal olan barış kelimesi aslında savaşların, şiddetin ve adaletsizliğin olmaması durumlarında negatif barış anlamında kullanılırken içerisinde adaleti, sükûneti de barındıran pozitif bir barış kelimesinin varlığından da söz edilmesi gerekir.

İlk çağlarda “barış” kelimesi özlenen bir değer olarak anılır. Çünkü Peloponnessos savaşları Yunanlılar için büyük bir kayıp yaşatmıştır. O yüzden dönemin ünlü kişileri barış kelimesi üzerine eserlerini yaratmışlardır. Örneğin Aristophannes yazdığı tiyatro eserlerinde savaşın insanlar için yıkıcı bir durum olduğu barışın ise daha yapıcı ve kıymetli olduğunu Yunan halkına göstermeye çalışmıştır. 

Yukarıda da görüldüğü üzere bazı kelimelerin anlamları kişiden kişiye göre, yaşadığı dönemin özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Bu kelimeyi Suriye’ de yaşamış birisine sorsak anlamı onun için çok daha acı olacaktır sükûnet yerini kavga, gürültüye bırakacaktır. Özellikle bu kişi çocuksa birde anlam daha ayrı boyutlara kayabilir. 

Birleşmiş Milletler ve UNESCO barışın aslında daha sonradan öğretilebilir bir değer olduğunu dile getirmişlerdir. Bu sebeple “Nobel Barış Ödülü” Dünya barışı için katkıda bulunan bireylere verilmektedir. 

Bana göre de; 

BARIŞ kelimesi aslında tüm bunlardan çok daha ayrı bir yerde dediğimiz gibi bulunduğumuz coğrafya, içerisinde olduğumuz zaman bile kelimeler üzerindeki anlamlarda farklılık gösterebilirler.

Mesela kimine göre, çocukluğumuzun Barış abisi gelebilir akıllara yaptığı tv programında çocuklarla kurduğu samimi ve sıcacık iletişimi, kimine göre de bunca yaşamı içerisinde iç huzurunu sağlayabilmek için kendisiyle kurmayı denediği ve belki de kurduğu barış köprüsü gelmiş olabilir.

Evet, insan bazen kendisine de küsüp ardından içindeki çocuğa barış eli uzatabilir. İçsel huzurumuzun devamlılığını sağlayabilmek adına ilk olarak içimizdeki o çocukla barış hali içerisinde olmayı denemekle başlayabiliriz. 

Şimdi sizlere sormak istiyorum kendi içsel huzurunuzun devamlılığı için içinizdeki çocukla barış hali içerisinde misiniz?

Uzman Klinik Psikolog Gülşah KILINÇ


KAYNAKÇA

Aktaş Ö. ve Safran M. (2013). Evrensel Bir Değer Olarak Barış ve Barış Eğitiminin Tarihçesi, TSA, 17(2).





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAYAT GÜZELDİR FİLM ANALİZİ

                 Filmimiz, baş kahramanı cüretkâr, konuşkan, umursamaz bir adam olan Guido’nun amcasının yanında garson olarak çalışmaya başlaması ve Dora isminde bir öğretmene âşık olup evlenmesiyle başlıyor ve ailesiyle birlikte 2. Dünya savaşı sırasında Yahudilerin toplandığı bir esir kampına düşmesiyle devam ediyor. Bu esir kampında Guido küçük oğlunu yaşatabilmek için ona bunun bir oyun olduğunu hiç kimseye görünmeden saklanabilen ve hayatta kalanın en sonunda kocaman gerçek bir tanka sahip olacağını söyler çünkü oğlunun en sevdiği oyuncak tanktır. Böylelikle Guido oğlunun bu yıkıcı durumdan etkilenmemesini ve durumu bir oyunmuş gibi algılamasını sağlamış oldu İnsanın hayata tutunması için her zaman bir motivasyona ihtiyaç duyduğu gerçeği aslında filmde baş karakterimiz Guido’nun ailesi için kampta hayatta kalma mücadelesi vermesi, ailesinin bütünlüğünü korumaya çalışması, çocuğunun sağ kalması için çabalaması aslında belki de fizik...

Taklit Hastalıktan Dayatılan Hastalığa Munchausen Sendromunun Analizi

İnsanı bedensel, ruhsal ve sosyal bileşenlerin bir bütünü olarak düşündüğümüzde, bu bütünlüğün korunması ve sürdürülmesi sağlıklı olmayı temsil etmektedir. Bu iyilik halinin ortadan kalkması ise hastalığı ifade eder. İnsanların hastalık davranışları, hastalığın akut veya kronik olmasından, hasta kişinin sosyo-ekonomik ve kişisel özelliklerinden etkilenebilmektedir. Sayılan bu özellikler aynı zamanda hastalığa karşı gösterilen psikolojik tepkilerin de belirleyicisi olabilmektedir. Hastalık yüzünden çekilen acı ve bu acının kişinin hayatında yarattığı etki, o kişinin psikolojik sağlamlığının düzeyine göre daha hafif veya daha şiddetli hale gelebilir. Psikolojik sağlamlık, kişinin yaşadığı zor durumlar karşısında ruh sağlığını koruyabilme kapasitesi ve bu durumlara “uyum sağlama yeteneği” (Öz ve Bahardır Yılmaz, 2009, s.83) olarak açıklanmaktadır. Psikolojik sağlamlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri ise sosyal destektir. Kronik hastalığı olan kişilerle yapılan bir çalışmada, algı...

OSB ve Taklit Becerisi

            Taklit, erken çocuklukla birlikte gelişen sosyal bir etkileşim becerisidir. Bu beceri, çocukların hem sosyal hayatında hem de yeni bilgi ve beceri kazanmalarında önemli rol oynamaktadır (Ingersoll, 2008b; Ingersoll ve Lalonde, 2010). Ayrıca, taklidin iletişimsel yönü ele alınırsa; ebeveyn- bebek arasındaki ilk etkileşim aracı olduğunu da söyleyebiliriz (Turan ve Ökçün-Akçamuş, 2013). Örneğin, bebekler karşılıklı gülümseyerek ya da çeşitli jest ve mimikler yaparak ebeveynlerinin çeşitli ses ve hareketlerini taklit ederler ve böylelikle aslında onlarla iletişime geçmiş olurlar.          Taklidin diğer bir işlevi olan öğrenmek ise, çocuklara fiziksel ve sosyal çevrelerini keşfetme şansı tanıdığı gibi bu çevrelerden çeşitli deneyimler öğrenmesini de sağlar. Bu öğrenme sadece sosyal değil aynı zamanda bilişseldir de çünkü taklit becerisinin denem- yanılma ya da problem çözme gibi ö...