Ana içeriğe atla

Barıştan Mısın?

     

        İskandinav mitolojisinde Vanir topluluğundan olan Freyr, barış ve refahın tanrısı; ikiz kardeşi Freya ise bereket ve aşkın tanrıçası olarak karşımıza çıkar. Barış dediğimizde hepimizin aklına savaşsız bir dünya gelse de Freyr onun eline değmeden onun için savaşabilen bir kılıçla ödüllendirilmiştir. Kendine en çok benzeyen varlık aşktan ve bereketten doğan ikiz kardeşi olsa da Freyr aşk uğruna canından olmuştur. Gördüğü bir kehanet sırasında aşık olduğu dünyalar güzeli Gerdr için kılıcını feda eden Freyr düşmanlarıyla yalnızca barışı bilen kalbiyle yüzleştiğinde sonu gelmiştir. Şimdi işin mitolojik kısmını bir kenara bırakıp işin felsefi ve psikolojik kısmına geçelim. Barış dediğimiz şey bizler için herkesin mutlu olduğu ve hiçbir sorunun olmadığı dünya mı? Oysa barışın hüküm sürdüğü birçok ülkede huzursuz bir yaşama şahit olmak mümkün. Barış içinde olmak başlı başına mutlu olmak anlamına gelmeyebilir, zira bazen barıştan fazlasına ihtiyacınız vardır. Freyr saf bir kalbe sahipti, daima barış için yaşar ve bunun sürekliliği için uğraşırdı. Öyle ki Aesir ve Vanir Savaşı ardından, babası ve kız kardeşi ile beraber iki halkın arasındaki barışın sürekliliği için Aesir‘e rehin olarak verilmeyi kabul etmişlerdir. Bu teslimiyete üzülmek yerine barışın devamlılığını sağladığı için onurla yaşamıştır. Peki özgürlüğünüzü barış için feda ettiğinizde barışın bir anlamı kalır mı? Bu da bizi ilk soru olan “Barış her şeye yeter mi?” ‘ye götürüyor. Sevgili okur, bazen güzel şeylerin ardından ödediğimiz fazla bedeller o güzelliklerin değerini düşürebilir. Barış yalnızca savaşın olmadığı değil; özgür, mutlu, sevgi dolu, başarılı, sağlıklı ve refah içinde olduğumuz bir dünyada anlamlı. Yalnızca barış içindesiniz diye kabul ettiğiniz bedellere bir bakın. Tamah ettiğiniz varlıklara, yetindiğiniz o imkanlara. Elbette isyan edin demiyorum, bu bir çözüm değil. Sizden istediğim tek şey kafanızı kaldırıp değişmesi gerekenlere bakmanız. Daha temiz, nitelikli ve sevgi dolu bir dünyayı beraber inşaa edebiliriz; böylece barış içinde olmak esir olmamak anlamına gelebilir. Freyr göklerde esiri olduğu Aesir’e ve uğruna öldüğü aşka üzülmez, bıraktığı “barış” ‘ın gerçek bir değere dönüşmesini onurla izler. Tekrar görüşene kadar, barıştan mısın?

Elif Nisa BAŞ






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAYAT GÜZELDİR FİLM ANALİZİ

                 Filmimiz, baş kahramanı cüretkâr, konuşkan, umursamaz bir adam olan Guido’nun amcasının yanında garson olarak çalışmaya başlaması ve Dora isminde bir öğretmene âşık olup evlenmesiyle başlıyor ve ailesiyle birlikte 2. Dünya savaşı sırasında Yahudilerin toplandığı bir esir kampına düşmesiyle devam ediyor. Bu esir kampında Guido küçük oğlunu yaşatabilmek için ona bunun bir oyun olduğunu hiç kimseye görünmeden saklanabilen ve hayatta kalanın en sonunda kocaman gerçek bir tanka sahip olacağını söyler çünkü oğlunun en sevdiği oyuncak tanktır. Böylelikle Guido oğlunun bu yıkıcı durumdan etkilenmemesini ve durumu bir oyunmuş gibi algılamasını sağlamış oldu İnsanın hayata tutunması için her zaman bir motivasyona ihtiyaç duyduğu gerçeği aslında filmde baş karakterimiz Guido’nun ailesi için kampta hayatta kalma mücadelesi vermesi, ailesinin bütünlüğünü korumaya çalışması, çocuğunun sağ kalması için çabalaması aslında belki de fizik...

Taklit Hastalıktan Dayatılan Hastalığa Munchausen Sendromunun Analizi

İnsanı bedensel, ruhsal ve sosyal bileşenlerin bir bütünü olarak düşündüğümüzde, bu bütünlüğün korunması ve sürdürülmesi sağlıklı olmayı temsil etmektedir. Bu iyilik halinin ortadan kalkması ise hastalığı ifade eder. İnsanların hastalık davranışları, hastalığın akut veya kronik olmasından, hasta kişinin sosyo-ekonomik ve kişisel özelliklerinden etkilenebilmektedir. Sayılan bu özellikler aynı zamanda hastalığa karşı gösterilen psikolojik tepkilerin de belirleyicisi olabilmektedir. Hastalık yüzünden çekilen acı ve bu acının kişinin hayatında yarattığı etki, o kişinin psikolojik sağlamlığının düzeyine göre daha hafif veya daha şiddetli hale gelebilir. Psikolojik sağlamlık, kişinin yaşadığı zor durumlar karşısında ruh sağlığını koruyabilme kapasitesi ve bu durumlara “uyum sağlama yeteneği” (Öz ve Bahardır Yılmaz, 2009, s.83) olarak açıklanmaktadır. Psikolojik sağlamlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri ise sosyal destektir. Kronik hastalığı olan kişilerle yapılan bir çalışmada, algı...

OSB ve Taklit Becerisi

            Taklit, erken çocuklukla birlikte gelişen sosyal bir etkileşim becerisidir. Bu beceri, çocukların hem sosyal hayatında hem de yeni bilgi ve beceri kazanmalarında önemli rol oynamaktadır (Ingersoll, 2008b; Ingersoll ve Lalonde, 2010). Ayrıca, taklidin iletişimsel yönü ele alınırsa; ebeveyn- bebek arasındaki ilk etkileşim aracı olduğunu da söyleyebiliriz (Turan ve Ökçün-Akçamuş, 2013). Örneğin, bebekler karşılıklı gülümseyerek ya da çeşitli jest ve mimikler yaparak ebeveynlerinin çeşitli ses ve hareketlerini taklit ederler ve böylelikle aslında onlarla iletişime geçmiş olurlar.          Taklidin diğer bir işlevi olan öğrenmek ise, çocuklara fiziksel ve sosyal çevrelerini keşfetme şansı tanıdığı gibi bu çevrelerden çeşitli deneyimler öğrenmesini de sağlar. Bu öğrenme sadece sosyal değil aynı zamanda bilişseldir de çünkü taklit becerisinin denem- yanılma ya da problem çözme gibi ö...