Ana içeriğe atla

Afetlerin Çocuklara İzleri


Doğal afetler öngörülemeyen, etkileyeceği alan ve etki düzeyi tahmin edilemeyen, çok fazla sayıda can ve mal kayıpları ile sonuçlanabilen doğa olaylarıdır. Dünyamızda her gün binlerce afet meydana gelirken, büyük küçük herkes için hüzünlerle dolu etkilerine şahit oluruz. Ama en çok minik kalplere verdiği hasarları görmek zor olur. Çünkü en hassas ve savunmasız olanlar onlardır. Piknik yaptığı ormanda sincaplarla arkadaş olan çocuğa kül olan dostlarından bahsetmek mümkün olmaz. Bir gün önce oyun oynadığı mahallede yıkılan her şey, çocuğun kalbindeki yıkımlar kadar acı olur. Toprağı ıslatıp üzerinde kaleler yaparken ayağının altından çekilen zemine ne yapabilir çocuk? Yağmur sonrası pencerede gökkuşağını bekleyen gözler yerine, suların alıp götürdüğü şeyleri izleyen gözler ne büyük kırıklıktır. Hepsi, tüm afetler çocuklar için maalesef büyük kırıklar oluşturur. Afetlerin fiziksel, sosyal, davranışsal, psikolojik birçok etkisiyle karşılaşırız. Yapılan çalışmalarda afet sonrası çocuklarda okul başarısının düştüğü, intihar düşüncesi, kaygı bozuklukları, başa çıkma stratejileri ve travma sonrası büyüme gibi sonuçlarla karşılaşılmıştır. Afetin etkileri çocuğun yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu, tıbbi özgeçmişi ve daha önceki afet tecrübesi gibi kişisel ve gelişimsel özellikleri, doğal afetlerin yol açtığı hasar derecesi, doğal afet sonrası aile üyelerinin, arkadaşlarının ve sevdiklerinin kaybı, doğal afetlerden sonra afetzedelere sağlanan sosyal destek mekanizmaları gibi değişkenlerle farklılık göstersede, kayıpları anlatmak hep zor olacaktır.

 
                    Çocuklar en çok bilmedikleri kavramlardan korkarlar. Bu nedenle bilinçli, bilgili olabilmeleri için bazı önemli adımlar çocukla birlikte atılmalıdır. Eğitim öğretim faaliyetlerinde afetler, afetlerden korunma ve ilk yardım gibi çocukların afet farkındalığını artıracak konulara yer vermek doğru bir yol olacaktır. Aile içerisinde tatbikat ve bilinçli yönlendirmeler de çocuğun afet esnasında daha az korkmasına ve neyle karşılaşacağını önceden bilip ona göre davranmasına zemin hazırlar.  Çocuklar anlamak isterler, türlü sorularla karşı karşıya kalırlar. Değişen doğanın dengesine, kasti yapılan zararlara anlam veremezler. Onların cevap beklediği sorulara bazen büyükler de doğru yanıtı veremezler ama destekle ve psikolojik yardımlarla her şey daha kolaylaşacaktır. Afetlere maruz kalmak her çocuk için zor olur ama farkındalık doğru yollara ışık tutacaktır…


Esra ÇARSANCAKLI



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAYAT GÜZELDİR FİLM ANALİZİ

                 Filmimiz, baş kahramanı cüretkâr, konuşkan, umursamaz bir adam olan Guido’nun amcasının yanında garson olarak çalışmaya başlaması ve Dora isminde bir öğretmene âşık olup evlenmesiyle başlıyor ve ailesiyle birlikte 2. Dünya savaşı sırasında Yahudilerin toplandığı bir esir kampına düşmesiyle devam ediyor. Bu esir kampında Guido küçük oğlunu yaşatabilmek için ona bunun bir oyun olduğunu hiç kimseye görünmeden saklanabilen ve hayatta kalanın en sonunda kocaman gerçek bir tanka sahip olacağını söyler çünkü oğlunun en sevdiği oyuncak tanktır. Böylelikle Guido oğlunun bu yıkıcı durumdan etkilenmemesini ve durumu bir oyunmuş gibi algılamasını sağlamış oldu İnsanın hayata tutunması için her zaman bir motivasyona ihtiyaç duyduğu gerçeği aslında filmde baş karakterimiz Guido’nun ailesi için kampta hayatta kalma mücadelesi vermesi, ailesinin bütünlüğünü korumaya çalışması, çocuğunun sağ kalması için çabalaması aslında belki de fizik...

Taklit Hastalıktan Dayatılan Hastalığa Munchausen Sendromunun Analizi

İnsanı bedensel, ruhsal ve sosyal bileşenlerin bir bütünü olarak düşündüğümüzde, bu bütünlüğün korunması ve sürdürülmesi sağlıklı olmayı temsil etmektedir. Bu iyilik halinin ortadan kalkması ise hastalığı ifade eder. İnsanların hastalık davranışları, hastalığın akut veya kronik olmasından, hasta kişinin sosyo-ekonomik ve kişisel özelliklerinden etkilenebilmektedir. Sayılan bu özellikler aynı zamanda hastalığa karşı gösterilen psikolojik tepkilerin de belirleyicisi olabilmektedir. Hastalık yüzünden çekilen acı ve bu acının kişinin hayatında yarattığı etki, o kişinin psikolojik sağlamlığının düzeyine göre daha hafif veya daha şiddetli hale gelebilir. Psikolojik sağlamlık, kişinin yaşadığı zor durumlar karşısında ruh sağlığını koruyabilme kapasitesi ve bu durumlara “uyum sağlama yeteneği” (Öz ve Bahardır Yılmaz, 2009, s.83) olarak açıklanmaktadır. Psikolojik sağlamlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri ise sosyal destektir. Kronik hastalığı olan kişilerle yapılan bir çalışmada, algı...

OSB ve Taklit Becerisi

            Taklit, erken çocuklukla birlikte gelişen sosyal bir etkileşim becerisidir. Bu beceri, çocukların hem sosyal hayatında hem de yeni bilgi ve beceri kazanmalarında önemli rol oynamaktadır (Ingersoll, 2008b; Ingersoll ve Lalonde, 2010). Ayrıca, taklidin iletişimsel yönü ele alınırsa; ebeveyn- bebek arasındaki ilk etkileşim aracı olduğunu da söyleyebiliriz (Turan ve Ökçün-Akçamuş, 2013). Örneğin, bebekler karşılıklı gülümseyerek ya da çeşitli jest ve mimikler yaparak ebeveynlerinin çeşitli ses ve hareketlerini taklit ederler ve böylelikle aslında onlarla iletişime geçmiş olurlar.          Taklidin diğer bir işlevi olan öğrenmek ise, çocuklara fiziksel ve sosyal çevrelerini keşfetme şansı tanıdığı gibi bu çevrelerden çeşitli deneyimler öğrenmesini de sağlar. Bu öğrenme sadece sosyal değil aynı zamanda bilişseldir de çünkü taklit becerisinin denem- yanılma ya da problem çözme gibi ö...