Gece uykusu günlük yaşantımızı oldukça büyük bir ölçüde etkilemektedir. İyi bir gece uykusu, uyku süresinin sağlıklı bir şekilde geçirilmesi ve bu sayede uyandıktan sonra kişinin kendisini dinlenmiş hissettiği uykudur. Sözü edilen bu verimli uykuya ulaşmak ise kimi zaman yatmak üzere yastığa baş koymak kadar kolay değildir.
Gün içerisinde hissedilen kaygılar, üzüntüler, gerginlikler; yaşanan sıkıntılı durumlar geçici olarak kişinin uykusundan aldığı verime etki edebilmekte; bireyin uykuya tam olarak dalamamasına, uyumuşken sıkça uyanmasına, korkulu rüyalar görmesine ve uyandığında kendini yorgun hissetmesine yol açabilmektedir. Bu ve benzeri uyku problemlerinden bazıları dissomnia olarak adlandırılmaktadır.
Dissomnialar uyku süresi vb. etkenlerle uyku zamanlamasına artış, uykuya dalamama, uykudan sıkça uyanma gibi sorunların bir tür tabiridir. Bu tür uyku bozuklukları dönemsel ve geçici veyahut da ailesel ve kalıcı olabilmektedirler. Örneğin, sirkadiyen ritim uyku bozukluğu kısa sürede atlatılabilmekteyken, hipersomnia yani aşırı uyuma durumu ömür boyu devamlılığını sürdürebilmektedir.
Kaygıların, üzüntülerin ve gerginliklerin yol açtığı uykuya dalma ve uyku problemlerinin yanı sıra sürekli veya uzun bir süre kalıcılık gösterebilen ve çevre tarafından gözlemlenebilen çeşitli uyku hastalıkları da mevcuttur. Uyku esnasında gerçekleşen sorunların ve olan davranışların dışarıdan gözlemlenebildiği bu problemler ise parasomnia olarak adlandırılmaktadır.
Kâbus bozukluğu ve uyurgezerlik, toplum içerisinde uyku teröründen daha çok bilinen parasomnialardır. Uyku terörünün kâbus bozukluğundan ve uyurgezerlikten başlıca farkı genellikle çocuklarda görülen bir rahatsızlık olmasıdır.
Uyku terörünün başlangıcı yaygın olarak üç veya sekiz yaşları arasında görülmektedir. Pavor nocturnus yani uyku (gece) terörü nadir olarak yetişkin bireylerde de görülebilmektedir. Yaygın olarak erkek çocuklarda tanısı konan bu uyku bozukluğu, ergenlik yıllarında iyileşme gösterebilmektedir.
NREM (Non-Rapid-Eye-Movement) uykusunun üçüncü aşaması olan yavaş dalga uykusu yani derin uyku anı REM uykusuna geçiş evresidir. REM uykusu adını o aşamada göz hareketlerinin hızlanmasından almıştır. Bununla beraber uyku süresince NREM ve REM dönemleri birbirini takip etmektedir. Bu döngü yetişkin bir bireyde ortalama doksan dakikada bir yinelenmektedir. Uyku terörü ise NREM uykusu esnasında kendini gösterir.
Başlıca nedenlerinden biri psikolojik etkenler olan bu rahatsızlık, gece uykudan sıçrayarak, çığlık atarak, ağlayarak kalkmaya yol açmaktadır. Bu noktada bireyin bilincinin yerinde olmadığı, etrafında insanlar olsa da sayıklayarak ağlamayı sürdürdüğü gözlemlenebilmektedir. Pavor nocturnus teşhisi konan bireyler, tüm bu yaşananlardan habersiz bir şekilde uyanırlar. Bu nedenle bu rahatsızlığın saptanması diğer uyku problemlerinin saptanmasından daha güçtür.
Uyku terörü kimi insanlarda daimi olarak aynı saatte tecelli etmektedir. Bu tecelliyi önlemenin yollarından birinin kişinin bu tecelliden önce uyanması ya da uyandırılması olduğu söylenmektedir. Fakat maalesef ki, bu önerme kalıcı bir çözümü beraberinde getirmemektedir.
Yapılan araştırmalara göre uyku terörünün net bir tedavisi bulunmamaktadır. Lakin günlük yaşamdaki psikolojik sorunları çözmek, bununla beraber verimsiz uykuya yol açacak faktörlerden uzak durmak, başlıca strese bağlı olarak görülen tüm bu uyku bozukluklarının düzelmesine katkıda bulunacaktır.
Ayşe Rüveyda Akgüngör
KAYNAKÇA
Karaman, D. & Kara, K. & Durukan, İ. (t.y.). Uyku Bozuklukları.
Kocaaslan, S. & Öniz, A. & Özgören, M. (2010). “Uykuda İşitsel Uyarılma Potansiyelleri”. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi.
Özdemir, N. (t.y.). Dissomnialar. http://www.egopsikiyatri.com.
Thiedke, C. (2001). “Sleep Disorders and Sleep Problems in Childhood”. American Family Physician.
Yorumlar
Yorum Gönder