Ana içeriğe atla

Kadın Başarısını Konu Alan Eşsiz Sinema Eserleri

 

Bütün kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten ve samimi dileklerimle kutlarım! Sizler için seçtiğim eşsiz eserleri anlatmaya geçmeden önce, ülkemiz ve dünyada kutlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün artık daha bir anlamlı ve derin mesajlar içererek, biraz buruk kutlandığını gözlemliyorum. Bu durumun olağan sebebi, kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin ülkemizde çok hızlı bir şekilde artıyor olmasıdır. Kadına verilen değerin günden güne artması beklenirken, toplumda artık bu tarz şiddet vakalarının görülmemesi gerekirken durum tam tersine gidiyor gibi görünüyor. Bu yaşadığımız toplumun ciddi sorunlarla boğuştuğunu gösteriyor. Hala eşitlik, özgürlük, adalet ve evlilik gibi kavramların toplumumuzun bazı kesimleri tarafından yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Ayrıca artık bu şiddet eğiliminin, tamamen kişisel taşkınlıklardan kaynaklanmayıp, bir şiddet kültürünün oluşmaya başladığını görüyorum. Acilen toplumca bir şeyleri düzeltip ahlaksal, sosyal ve ekonomik olarak kadınlarımıza hak ettikleri değeri göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Ünlü halk ozanımız Neşet Ertaş’ın söylediği bir sözle bu kısmı bitirmek istiyorum: “Kadınlar insandır, bizler insanoğlu.”

1-Dangal (2016)

Gerçek bir hikâyeye dayanan Dangal filmi, Aamir Khan’ın oynadığı en önemli yapıtlardan biridir. Filmde güreşçi bir babayı canlandıran Khan, kızlarına tüm sosyal baskılara rağmen güreşi öğretip onların başarıya ulaşmasında örnek bir baba ve antrenör rolü üstleniyor. Hintçe çekilen film gişe rekorları kırarak tüm dünyaca tanınmayı başarmıştır. Kadının, toplumsal baskılar karşısında yüz yüze geldiği zorlukları ve bu zorlukların genç yaştan itibaren toplumsal önyargılar sayesinde nasıl zorla kabul ettirildiğini gösterdiği için önemli bir yapıttır. Benim için hem spor psikolojisini hem de toplumsal eşitsizlikleri çok gerçekçi bir biçimde anlattığı için değerli bir filmdir. Bazı sporlarda kadınların hala bu şekilde önyargıları yenmesi gerektiği su götürmez ve üzücü bir gerçek.

                                                         


2- Hidden Figures (2016)

Gerçek bir hikayeye dayanan başka bir film olan Gizli Sayılar filmi, 1960’larda Amerika’nın uzaya çıkma macerasının içinde üç siyahi kadının hayatını anlatıyor. Farklı alanlarda farklı yetenekleri olan bu üç siyahi kadın, NASA’da çalışırken Amerika’nın uzaya çıkmasında doğrudan katkı sağlıyorlar. O dönemde, sadece toplumsal eşitsizlikle karşı karşıya olan bu kadınlar, ayrıca ırkçılığın da çok ciddi zorluklarıyla yüzleşiyorlar. Yılmayıp, çalışkanlıklarıyla öne çıktıkları bu filmde, ”insan gerçekten isterse her şeyi başarabilir” mottosu göze çok güzel çarpıyor. Yüzleştikleri bütün engellerden birer birer azimle geçen bu kadınlar, sadece kadınların değil bütün dünyanın örnek alması gereken başarılara imza attılar. Kusursuz, akıcı ve çok detaylı düşünülmüş bir film karşınızda!

 


3- La Vie En Rose (2007)
La Vie En Rose, Edith Piaf’ın dünyaca ünlü şarkısının ismi. Aynı isimli film iki Oscar ödülü ve sayısız diğer ödülle süslenen eşsiz film, ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf’ın hayatını konu alır. Marion Cotillard’ın benzersiz oyunculuğuyla hayatım boyunca gördüğüm en iyi biyografik yapımlardan birisidir diyebilirim. Dönemin Fransa’sında annesiz ve babasız büyüyüp, sokakta şarkı söyleyerek para kazanan Edith Piaf, karakterinden, tarzından ve sahip olduğu estetik kaygıdan ödün vermeyerek yükselen bir yıldızdır. Film, bu uzun yolda toplumsal eşitsizlikler, önyargılar, ahlaksız teklifler ve yıldırmalara karşı Piaf’ın yaşadığı psikolojik sorunları çok derin anlatmış. Bu yönüyle psikolojiyle ve müzikle ilgilenenlere özellikle önerebileceğim bir filmdir. 

4- Million Dollar Baby (2005)

Dört Oscar ödüllü Milyonluk Bebek, oyuncu kadrosuyla ve hikayesiyle dikkatimi çekmeyi başaran bir filmdi. Film, kadınların önyargıyla ve ayrımcılıkla karşılaştığı sporlardan olan boksu anlatıyor. Başrol oyuncumuz Hilary Swank’in boksör olma isteğiyle bu isteği gerçekleştirmesini anlatan filmde, erkek hegemonyası altındaki boks sporunda kadınların yaşadığı zorlukları göz önüne seriyor. Bütün zorluklara rağmen kadın başarısı için önerebileceğim filmlerin başında geliyor.

5- The Queen’s Gambit (2020)
Filmlerden bahsetmişken geçen seneye damgasını vuran bir diziyi yüksek müsadenizle listeye eklemek istedim. The Queen’s Gambit, bir satranç oyuncusu olan Beth Harmon’un soğuk savaş döneminde satranç dünyasının da kadın olmayı anlatıyor. Gerçekçi bir anlatıma başvuran dizinin satranç sahnelerine bayıldım ve Anya Taylor-Joy'a Altın Küre’yi kazandıran bu oyunculuğunda, kadınların karşılaştıkları erkek baskısını gösteriyor. Sadece kadın başarısı değil genel olarak gördüğüm en iyi başarı hikayelerinden biri olan The Queen’s Gambit listenin olmazsa olmazı olarak görünüyor.

Cem Altıparmak

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAYAT GÜZELDİR FİLM ANALİZİ

                 Filmimiz, baş kahramanı cüretkâr, konuşkan, umursamaz bir adam olan Guido’nun amcasının yanında garson olarak çalışmaya başlaması ve Dora isminde bir öğretmene âşık olup evlenmesiyle başlıyor ve ailesiyle birlikte 2. Dünya savaşı sırasında Yahudilerin toplandığı bir esir kampına düşmesiyle devam ediyor. Bu esir kampında Guido küçük oğlunu yaşatabilmek için ona bunun bir oyun olduğunu hiç kimseye görünmeden saklanabilen ve hayatta kalanın en sonunda kocaman gerçek bir tanka sahip olacağını söyler çünkü oğlunun en sevdiği oyuncak tanktır. Böylelikle Guido oğlunun bu yıkıcı durumdan etkilenmemesini ve durumu bir oyunmuş gibi algılamasını sağlamış oldu İnsanın hayata tutunması için her zaman bir motivasyona ihtiyaç duyduğu gerçeği aslında filmde baş karakterimiz Guido’nun ailesi için kampta hayatta kalma mücadelesi vermesi, ailesinin bütünlüğünü korumaya çalışması, çocuğunun sağ kalması için çabalaması aslında belki de fizik...

Taklit Hastalıktan Dayatılan Hastalığa Munchausen Sendromunun Analizi

İnsanı bedensel, ruhsal ve sosyal bileşenlerin bir bütünü olarak düşündüğümüzde, bu bütünlüğün korunması ve sürdürülmesi sağlıklı olmayı temsil etmektedir. Bu iyilik halinin ortadan kalkması ise hastalığı ifade eder. İnsanların hastalık davranışları, hastalığın akut veya kronik olmasından, hasta kişinin sosyo-ekonomik ve kişisel özelliklerinden etkilenebilmektedir. Sayılan bu özellikler aynı zamanda hastalığa karşı gösterilen psikolojik tepkilerin de belirleyicisi olabilmektedir. Hastalık yüzünden çekilen acı ve bu acının kişinin hayatında yarattığı etki, o kişinin psikolojik sağlamlığının düzeyine göre daha hafif veya daha şiddetli hale gelebilir. Psikolojik sağlamlık, kişinin yaşadığı zor durumlar karşısında ruh sağlığını koruyabilme kapasitesi ve bu durumlara “uyum sağlama yeteneği” (Öz ve Bahardır Yılmaz, 2009, s.83) olarak açıklanmaktadır. Psikolojik sağlamlığı etkileyen en önemli faktörlerden biri ise sosyal destektir. Kronik hastalığı olan kişilerle yapılan bir çalışmada, algı...

OSB ve Taklit Becerisi

            Taklit, erken çocuklukla birlikte gelişen sosyal bir etkileşim becerisidir. Bu beceri, çocukların hem sosyal hayatında hem de yeni bilgi ve beceri kazanmalarında önemli rol oynamaktadır (Ingersoll, 2008b; Ingersoll ve Lalonde, 2010). Ayrıca, taklidin iletişimsel yönü ele alınırsa; ebeveyn- bebek arasındaki ilk etkileşim aracı olduğunu da söyleyebiliriz (Turan ve Ökçün-Akçamuş, 2013). Örneğin, bebekler karşılıklı gülümseyerek ya da çeşitli jest ve mimikler yaparak ebeveynlerinin çeşitli ses ve hareketlerini taklit ederler ve böylelikle aslında onlarla iletişime geçmiş olurlar.          Taklidin diğer bir işlevi olan öğrenmek ise, çocuklara fiziksel ve sosyal çevrelerini keşfetme şansı tanıdığı gibi bu çevrelerden çeşitli deneyimler öğrenmesini de sağlar. Bu öğrenme sadece sosyal değil aynı zamanda bilişseldir de çünkü taklit becerisinin denem- yanılma ya da problem çözme gibi ö...